Türk destanlarında estetik değerler


Bir önceki yazımın başlığı “Türk Destanlarında Ulusal ve Estetik Değerler” idi. Destanlarda kullanılan bazı motiflerin hangi anlamları yüklendiğinden söz etmiştim. İlk bölümün konusu  “ulusal değerler”di. Okumak isterseniz işaretli bölüme tıklamanız yeterli. Bugün ise yazının ikinci bölümüyle devam ediyorum. “Türk Destanlarında Estetik Değerler

"B)ESTETİK DEĞERLER

a  - MAVİ IŞIK

1 – Türk destanlarında ışık motifi büyük yer tutar. En başta Tanrı’nın bulunduğu göğün on yedinci katı, bir nur âlemi olarak tanıtılır.
2 – Kadınlar, daima mavi bir ışık içinden doğarlar. «Oğuz’un Gün, Ay, Yıldız» adlı oğullarını doğuran ilk karısı; karanlıkları yarıp yere inen bir mavi ışıktan doğmuştu. Bozkurt, bir sabah Oğuz’un çadırına düşen bir mavi ışık içinden çıkmıştı.
3 – Mavi ışık, atalarımızın aydınlığa, ışığa karşı duydukları derin sevginin simgesidir.

b – KADIN:

1 –Kadın, Türk destanlarında, her şeyden önce kutsal Türk çocuğunun anası olarak değer taşır.
2 – Yaratılış efsanesinde, Tanrı’ya yaratma ilhamını veren, AKANA adlı bir kadındır.
3 – Kadın yalnız Türk destanlarında değil; tümüyle Türk edebiyatında da başlıca esin kaynağı olmuştur.

c – SU VE SU SEVGİSİ:


1 – Türklerin yaradılış efsanesinde Tanrı’ya yaratmak ilhamını veren kadın, evreni saran sonsuz bir suyun içinden yükselmiştir.
2 – Türklerin, Asya’nın geniş bozkırlarında en çok gereksinme duydukları su idi. Bu yüzden de suya büyük değer vermişlerdir.
3 – Türkler daima engin denizlere doğru akın ruhunu taşımışlardır. Suyun, hayat ve uygarlık kaynağı oluşu ona duyulan sevginin değerini de açıklamaktadır."
(Yardımcı Edebiyat Kitabı Lise1, Arif Hikmet Par, Serhat Dağıtım Yayınevi)

Türk destanlarındaki “değer”lere bakacak olursak zamanında nelere “değer” verdiğimiz ortaya çıkıyor zaten. Örneğin “at, ağaç, sudoğayıtemsil edebilir belki, “maden”ler günümüzün ekonomik değerlerini karşılıyor olabilir. Ya “kadın”. Bir canlıya hayat veren, onu yetiştiren, büyüten…

Zaman zaman dile getirdiğim gibi kitabi bilgilerin hepsini ezberlemek durumunda değiliz. Tabii ki bazı noktalarda ezberlememiz gereken bilgiler olabilir. Ancak okuduklarımız hakkında durup düşünür, başka bilgilerimizle bağlantısını kurmaya çalışırsak zaten o pek çok şeyi ezberlememize gerek bile kalmaz; çünkü öğrenmiş oluruz.
Örneğin bir önceki yazımda yer alan “at” motifi. Bırakın uçağı; araba, otobüs gibi hiçbir ulaşım aracının bulunmadığı; taşımacılığın ya da ulaşımın çoğunlukla hayvanlarla bazı bölgelerde özellikle “at”larla sağlandığı günlerde bu motifin ön plana çıkması da doğal değil mi sizce?
Çevremizde gördüklerimize anlam yükleyerek onlara “değer” katan bizleriz. 

Günümüzün “değer”leri nelerdir sizce? 
Etrafımızda bulunan neler bugün bizim için önem arz ediyor?
Geçmiş “değer”lerimizle benzerlik ya da farklılıkları var mı?

Yorumlar